Текст
отзывы: 0 | рейтинг: 0
Cehennem O'Dur
Lambert Timothy James
Cambridge Boston New York
© Venus Flytrap Press, Haziran 2015
Fikri Mülkiyet Kanunu, toplu kullanım için tasarlanan kopyaları veya çoÄaltmaları yasaklar. Yazarın veya yazarın haklarını devrettiÄi kiÅilerin rızası olmadan, tamamen veya kısmen, herhangi bir Åekilde temsil veya çoÄaltma, yasalara aykırıdır ve L. 335-2 maddeleri ve Fikri Mülkiyet Kanunu doÄrultusunda ihlal teÅkil eder ve cezalandırılabilir.
İçindekiler
Anne Vincent'a Mektup I
TeÅekkürler IX
Toplumsal Ara I 3
GiriÅ 5
Kamikaze 16
Yoksul insanlar görüyorum 29
Gangnam Style 50
Politika Ara II 75
YanlıŠKehânetler 74
Corruptibilis 99
Mohamed Bouazizi 108
Ekonomi Ara III 129
Say Whaaat ?!! 133
Paradigma DeÄiÅtirme Arası IV 160
N.R.I.P. 163
Elmaslar bir kadının en iyi arkadaÅlarıdır 171
Küçük Parmak Ãocuk 186
Yeni Ahit Arası V 201
Toplumun Güncel ve BayaÄı Durumu 205
Abrakadabra 224
****
Sky High 254
Full Circle 258
Notlar 260
Nihayet !!!! 270
«EÄer insanlara gerçeÄi söyleyecekseniz, onları güldürmeniz iyi olur. Yoksa sizi boÄazlarlar.»
Ä°nsan
Anne Vincentâa Mektup
«Yoksulları görmezden gelmek veya varlıklı insanların Åansına dair belli bir rasyonalizasyon geliÅtirmek için genel bir eÄilim vardır. »
John Kenneth Galbraith
Sevgili anne Vincent,
Sevgili anne Vincent, eÄer bu mektubu ÅaÅırtıcı buluyorsan, seninle karÅılaÅmamızın o günden beri hayatımıza yaptıÄı derin etki hakkında hiçbir fikrin yoktur. Küresel hastalıÄa bir suret bulmaya çalıÅmak, hem karımın hem de benim dalgınlıktan kurtulup adamakıllı bir Åuurla okyanusa açılmamızı engelledi. Hayatınız boyu verdiÄiniz kötü kararların tüm sorumluluÄunu aldıÄınız için sizi tebrik ederim ama hatalarınızın, hikâyenizin tamamı olduÄuna inanmam aptallık olur. Aslında, doÄumunuzla beraber zarlar çoktan size karÅı tutulmuÅtu ve okuma yazma bilmeyen bekâr anneler için dünyanın merhametsizliÄinin ne noktada olduÄunu biliyorum. EÄer annemin kollarından inseydim Vincent kolaylıkla benim yerimde olabilirdi.
Canım, güzel gülüÅün ve eÄlenceli kahkahanın altındaki tüyler ürperten acıyı gördüm. Ãnümüzde hala bir hayat var. Büyük hayallerimiz ve isteklerimizden Åimdiden vazgeçmiÅ, kimliksiz bir kiÅilik olmak zorunda deÄilsin. Ama iÅte, yanımızdan geçen güvenlik görevlilerinin bakıÅları altında Vincentâı kollarımda tutarak bir an için acınızı ve ümitsizliÄinizi paylaÅtım.
OÄlunuz Vincentâı yaÅama sebebiniz olarak tarif etme Åeklinizi dokunaklı buldum. Sizin yaÅınızdaki gençlerin çoÄu, ruh eÅleri olduklarını düÅündükleri erkek veya kıza danıÅmak için bu tip dokunaklı ifadeler kullanır ve bıktıkları için azıcık veya hiç vicdan azabı duymadan onları bir kenara atarlar. Daha da kötüsü, yetiÅkinlerin hayatın anlamını geçici duyguların geçiÅine indirgemelerini duymak onu kızdırır. Bununla beraber, sizin Kenyaâdaki gerçekliÄinizin benim Åimdiki dünyamın insanlarından çok farklı oluÅunu görmezden gelemem.
Bazı anlarda, ümitsiz ve Nairobi Åehrinin canlı sokaklarında sürünen, yoksulluk yüzünden suç iÅlemeye karar vermiÅ bir parya gibi hissettiÄinizi itiraf etmiÅtiniz. Nairobiânin, ahlâkı bozulmuÅ olanlara karÅı gösterdiÄi sıfır toleransın tüm DoÄu Afrika bölgesindeki en büyük yoksullar kentini, gecekondu bölgesi Kiberaâyı yaratması bir sürpriz deÄil. Yine de baÅka Kiberalar da olduÄunu, daha da kötüsü bu boÄucu mavi gezegende bizim için artık bir teselli kalmadıÄını söylemek kalbimi kırıyor. Seyahatlerim esnasında Demokratik Kongo Cumhuriyetiânin her yanında ve Etiyopyaâda Addis Ababaânın her köÅesinde dilenci çocuklarıyla sayısız genç anne ve Amerika BirleÅik Devletleriânde Åehirlerin sokaklarındaki harabelerde solgun üniformalarıyla dilenen erkekler gördüm.
Tanrıânın Åehrinde yaÅayan Brezilyalıların, Port-au-Princeâteki Kıskançlık Åehri sakinlerinin, Haitiâde yıkıcı depremden önce ve sonra, Bulgaristanâda Blagoevgradâdaki Romenlerin ve Hindistan Mumbaiâdeki yoksulların çektiÄi acıları ayrıntılı bir Åekilde incelemek için bir araÅtırma gezisi yaptım. Belçikaâdaki Scharbaeck, Fransaâdaki Bobigny, Amerikaâdaki Detroit ve Salvadorâun baÅkenti San Salvador gibi suç ve yoksulluktan etkilenmiÅ Åehirlerin sakinlerinin direnci karÅısında ÅaÅırdım. Ve Åunu söylemek üzücü ki; dünyanın her yerinde hayatları yoksulluk, açlık, barınaksızlık ve Åiddet içinde geçen, büyük ihtimalle güvenlik kuvvetlerinin kolları arasında yaÅayacak sizin gibi milyarlarca insan var.
EÅim ve ben size verdiÄimiz birkaç Kenya Åilininin birkaç zayıf öÄün ve bir iki gün baÅınızı sokacak bir çatıdan fazlası anlamına gelmediÄinin farkındayız. Siz ve Vincentâın yaÅamak için muhtemelen yapmak zorunda kaldıklarınızdan sonra, diÄer Åefkatli ruhlar sayesinde Nairobiânin tehlikeli sokaklarına geri döneceksiniz. Sizi bu kabustan kurtaramadıÄımız için derin bir üzüntü duyuyoruz, sizi ve diÄerlerini.
Yanlarından geçerken sefaletin kör edip boÄduÄu kiÅilere para verdikten sonra tekrar tekrar birçok defa kendime ne yapabileceÄimi sordum! EÅitsizlik üzerine zaten çok Åey yazılmıÅtı. Yine de, Vincent ve onun gibi masum diÄer çocuklara düzgün bir hayat yaÅama fırsatı verebilecek yeni bir yol üzerinde bir tartıÅma baÅlatmaya karar verdim.
Kafamda dönüp duran Åey Vincentâın yalnızca baÅını sokabileceÄi bir çatıya deÄil bir eve, yalnızca suya deÄil düzgün içeceklere, yalnızca gıdaya deÄil saÄlıklı besinlere ve yalnızca okulda bir sınıfa deÄil kaliteli bir eÄitime sahip olması gerektiÄiydi. Ve tüm bu etmenler onu yalnızca bir iÅe deÄil, yetenek ve becerilerine karÅılık genel hayatında en azından bir mükâfata yöneltmeliydi. Daha azı insani bir baÅarısızlık ve sürüp giden bir trajedi olarak görülür !!!
Saygılarımla,
Jo M. Sekimonyo
Maharishiânin takipçileri kapitalizm, sosyalizm ve komünizmi ekonomik düzenlemeler olarak tanımlamıÅtır. Ve bu görkemli Åarlatanların ekonomik, melodramatik ve bitirici baÅ baÅa konuÅmaları ucuz Åaraptan daha fazla Åey ifade etmiyor. Bu kitap bu üç sistemin gerçeÄine dönüyor, yani bunların deÄiÅmez bir sosyo-politik-ekonomik inancın cisimleÅmiÅ hali, Ä°slam ülkelerindeki ekonomi gibi olduÄuna.
TeÅekkürler
« EÄer dünyayı deÄiÅtirmek istiyorsanız, kaleminizi alın ve yazın. »
Martin Luther
Tara ve ben Floridaâda Tampa ile karÅılaÅtık; uzun saatlerini ayakta geçirmesine neden olan ama ailesinin ve Haitili göçmenlerin hayalini kurduÄu ekonomik güvenliÄini garanti eden büyük bir kariyeri üstlenmiÅti. Buna karÅılık ben arkadaÅlarımın bile tuhaf bulduÄu idealist, çılgın bir hippiydim ve kendimi kaybetmemin gayet normal olduÄunu düÅünüyordum. Bir Åekilde onu istikrarlı ve aydınlık günlük hayatından uzaklaÅtırıp karanlık tarafta bana katılması için ikna etmiÅtim. Ben ve yüksek lisans çalıÅmaları üzerine bahse girmesi için kafasından gerçekten ne geçiyordu? Åeytani spekülasyonların baÅarıya ulaÅmasıyla BirleÅik Devletlerin KuzeydoÄuâsuna taÅındık; ne rahatlama.
Kar yaÄıÅını ilk görüÅümüz benim için ilginç olmuÅtu, söylenebileceÄinden daha az. Bu Taraânın bana elinde iyi bilenmiÅ bir bıçaÄı tutup bir dakika boyunca hiçbir Åey demeden durarak ilk « Dexter » bakıÅını attıÄı zamandı. Uykumda bile bunu aklımdan çıkarmayarak, her Åeyin tadını çıkaran ve görünmez bir duvarın arkasındaki gölgede çürüyen kiÅiler arasındaki farkı görerek öfke nöbetleri geçiriyordum. Cazibeli karımın vaazlarımdan ve küresel sosyo-politik-ekonomik hastalıkla ilgili Åikâyetlerimden ve dahası en çok da dünyaya sunarak çare olacaÄına inandıÄım planlarımdan bıktıÄının farkına varmıÅtım. Tabii ki büromuzun döÅemesinde ölü yapraklar gibi duran yüzlerce kâÄıt parçasına notlar aldım ama bir el yazısını bitirmek için gereken enerji ve disiplini toplayamadan. Hatta bir aile dostu, müritlerimi bir araya getirebilmem için fikirlerimi bir kitapta toplamamı önerdi, bir ayin? O dönem için gülünç bir fikir. Kabul etmekte zorlanmama raÄmen Tara haklıydı. Yıllar boyunca mızıldanmaktan baÅka bir Åey yapmamıÅtım, yazmaya baÅlamamın zamanı gelmiÅti.
Bu kitabın adı neden « Ekonominin Åeytan Ä°ncili » olmasındı ? Nassau Senior ekonominin Åeytan incilini yazmada beni alt etmiÅti. Cehennem Oâdur? Kim? Tembel zihniniz hemen Åu anda belli bir sonuca varmak için acele edebilir. Bu yolculuk esnasında yavaÅ Türk müziÄi ve eÅsiz bir sabır faydalı olabilir; bu kitap iki yüzyıl boyunca iktisatçı nesiller, uyuÅuk siyasetçiler ve bunların topluluklarının mahvettiÄi veya yanlıŠyöne sevk ettiÄi uzun süreli meydan okumalarını bir çukura gömüyor. Bu ne gizli bir parodi ne de acımasız bir yiÄitlik gösterisi, sadece dünyamız ve kapitalizmin gerçek ve kıÅkırtıcı bir açımlaması.
Ãfke ve endiÅem dıÅında, sık ve yorucu yolculuklarım esnasında otobüslerde yanımda oturan ve hayatım boyunca en çok aklımda kalacak belli tartıÅmaları yaptıÄım insanlara teÅekkür etmeliyim. Bunların arasında, New Yorkâlu orta sınıf Yahudi bir aileden gelip « bir pisliÄe dönüÅen » (onun sözleriyle) Nobel ekonomi ödüllü Milton Friedman için çok aÄır sözler sarf eden bir üniversite dekanı da vardı. Ãzel içindekiler sosunda ayrıca arkadaÅlar ve fikirlerimin çılgınca olduÄunu kanıtlamak için doyumsuz bir iÅtahla harekete geçen düÅmanlar da vardı; bana iddia ve kanaatlerimi kuvvetlendirmemde yardım ettiniz, sizleri seviyorum hanımlar ve beyler.
Ãzellikle de, bu kitabı yazmak gibi çetin bir göreve giriÅmeye beni zorlamak adına kullandıÄı aÅırı ama etkili taktikler için bu suçtaki ortaÄıma, karıma çok daha fazla minnettarım.
Heterodoks ekonominin uygunluÄu hiçbir zaman olmadıÄı kadar tehdit altında. Belli sayıdaki heterodoks ekonomik program Åimdiden daÄılmıŠdurumda. Bu ekonomik düÅünce okulunda ortaya çıkan kurumlar aynı yolda gider ve baÅarılı teorisyenler, düÅünürler yetiÅtirme amaçlarını, baÅarılı pragmatistlere, karÅı düÅünce üreten insanlara dönüÅtürecek Åekilde yetiÅtirmeye uyarlamazlarsa bu küresel pazardaki rolleri iÅe yaramaz hale gelecek. Heterodoks ekonominin sonu aynı zamanda kurumsallıÄın yenilenmesi adına en iyi Åey veya kurumlar tarafından benimsenme ve daha açık ve yerinde bir manevi akıÅın, Ethosizmin yayılması için daha iyidir.
Toplumsal
Ara I
« En büyük korkumuz yetersiz olmamız deÄildir. En büyük korkumuz ölçüsüz derecede güçlü olmamızdır. Bu bizim ıÅıÄımızdır, bizi en çok korkutan karanlık tarafımız deÄil. Kendimize sorarız, olaÄanüstü, yetenekli ve rüya gibi biri olmak için kimim ben? Aslında ne deÄilsiniz ki? Siz tanrının bir çocuÄusunuz. Kendinizi küçültmenin dünyaya bir faydası olmayacak. BaÅkaları sizinle temas kurduÄunda güvende hissetsinler diye kendini alçaltmanın hiçbir parlak tarafı yok. Hepimiz çocuklar gibi parlamak istiyoruz. Tanrının bize sunduÄu ihtiÅamı güpegündüz parlatmak için doÄduk. Bu yalnızca belirli kiÅilere sunulmadı; hepimizin içinde mevcut. Ve kendi ıÅıÄımızı parlatarak, bilinçsiz bir Åekilde aynısını yapma iznini baÅkalarına da veriyoruz. Kendimizi kendi korkularımızdan kurtarırken varlıÄımız baÅkalarını da kendiliÄinden özgür bırakıyor. »
Marianne Williamsonâın ilham verici bu alıntısı A Return To Love : Reflections on the Principles of a Course in Miracles, Harper Collins, 1992 adlı kitabının özü. Bu 7. Kısım, 3. Bölümden alınmıÅtır (Sayfa 190-191). Nelson Mandela 1994âteki açılıŠkonuÅmasında bu alıntıdan hiç bahsetmemiÅ olsa da, benim neslim için o hala bu adama baÄlıydı. EÄer Güney Afrikaâdaki baÅkanlık vekaletiyle ilgili tarafsız tek bir Åey söylemek gerekseydi bu ırkçılıÄı yok etmek için olan korkak gökkuÅaÄı yaklaÅımının, onu Güney Afrika'nın burjuva beyazlarının Åampiyonu yaptıÄı olurdu. Ve tabii ki, onu gardiyanlarından bir özür talep etmeden veya baÅka bir mahkûmun kafatasını çatlatmadan hapishanede yirmi yedi yıl geçiren bir adam olduÄu baÄlamında basitçe analiz etmeyi denersek, özetle mahkûm olmanın verdiÄi gücün efsanevi figürlerinden ve toplumsal, politik ve ekonomik adaletsizliklere karÅı savaÅta gerekli karakter gücünü resmeden biri olarak görülmeye deÄer. Buradan bir sonraki evreye geçmenin daha iyi bir yolu var mı?
Lambert Timothy James
Cambridge Boston New York
© Venus Flytrap Press, Haziran 2015
Fikri Mülkiyet Kanunu, toplu kullanım için tasarlanan kopyaları veya çoÄaltmaları yasaklar. Yazarın veya yazarın haklarını devrettiÄi kiÅilerin rızası olmadan, tamamen veya kısmen, herhangi bir Åekilde temsil veya çoÄaltma, yasalara aykırıdır ve L. 335-2 maddeleri ve Fikri Mülkiyet Kanunu doÄrultusunda ihlal teÅkil eder ve cezalandırılabilir.
İçindekiler
Anne Vincent'a Mektup I
TeÅekkürler IX
Toplumsal Ara I 3
GiriÅ 5
Kamikaze 16
Yoksul insanlar görüyorum 29
Gangnam Style 50
Politika Ara II 75
YanlıŠKehânetler 74
Corruptibilis 99
Mohamed Bouazizi 108
Ekonomi Ara III 129
Say Whaaat ?!! 133
Paradigma DeÄiÅtirme Arası IV 160
N.R.I.P. 163
Elmaslar bir kadının en iyi arkadaÅlarıdır 171
Küçük Parmak Ãocuk 186
Yeni Ahit Arası V 201
Toplumun Güncel ve BayaÄı Durumu 205
Abrakadabra 224
****
Sky High 254
Full Circle 258
Notlar 260
Nihayet !!!! 270
«EÄer insanlara gerçeÄi söyleyecekseniz, onları güldürmeniz iyi olur. Yoksa sizi boÄazlarlar.»
Ä°nsan
Anne Vincentâa Mektup
«Yoksulları görmezden gelmek veya varlıklı insanların Åansına dair belli bir rasyonalizasyon geliÅtirmek için genel bir eÄilim vardır. »
John Kenneth Galbraith
Sevgili anne Vincent,
Sevgili anne Vincent, eÄer bu mektubu ÅaÅırtıcı buluyorsan, seninle karÅılaÅmamızın o günden beri hayatımıza yaptıÄı derin etki hakkında hiçbir fikrin yoktur. Küresel hastalıÄa bir suret bulmaya çalıÅmak, hem karımın hem de benim dalgınlıktan kurtulup adamakıllı bir Åuurla okyanusa açılmamızı engelledi. Hayatınız boyu verdiÄiniz kötü kararların tüm sorumluluÄunu aldıÄınız için sizi tebrik ederim ama hatalarınızın, hikâyenizin tamamı olduÄuna inanmam aptallık olur. Aslında, doÄumunuzla beraber zarlar çoktan size karÅı tutulmuÅtu ve okuma yazma bilmeyen bekâr anneler için dünyanın merhametsizliÄinin ne noktada olduÄunu biliyorum. EÄer annemin kollarından inseydim Vincent kolaylıkla benim yerimde olabilirdi.
Canım, güzel gülüÅün ve eÄlenceli kahkahanın altındaki tüyler ürperten acıyı gördüm. Ãnümüzde hala bir hayat var. Büyük hayallerimiz ve isteklerimizden Åimdiden vazgeçmiÅ, kimliksiz bir kiÅilik olmak zorunda deÄilsin. Ama iÅte, yanımızdan geçen güvenlik görevlilerinin bakıÅları altında Vincentâı kollarımda tutarak bir an için acınızı ve ümitsizliÄinizi paylaÅtım.
OÄlunuz Vincentâı yaÅama sebebiniz olarak tarif etme Åeklinizi dokunaklı buldum. Sizin yaÅınızdaki gençlerin çoÄu, ruh eÅleri olduklarını düÅündükleri erkek veya kıza danıÅmak için bu tip dokunaklı ifadeler kullanır ve bıktıkları için azıcık veya hiç vicdan azabı duymadan onları bir kenara atarlar. Daha da kötüsü, yetiÅkinlerin hayatın anlamını geçici duyguların geçiÅine indirgemelerini duymak onu kızdırır. Bununla beraber, sizin Kenyaâdaki gerçekliÄinizin benim Åimdiki dünyamın insanlarından çok farklı oluÅunu görmezden gelemem.
Bazı anlarda, ümitsiz ve Nairobi Åehrinin canlı sokaklarında sürünen, yoksulluk yüzünden suç iÅlemeye karar vermiÅ bir parya gibi hissettiÄinizi itiraf etmiÅtiniz. Nairobiânin, ahlâkı bozulmuÅ olanlara karÅı gösterdiÄi sıfır toleransın tüm DoÄu Afrika bölgesindeki en büyük yoksullar kentini, gecekondu bölgesi Kiberaâyı yaratması bir sürpriz deÄil. Yine de baÅka Kiberalar da olduÄunu, daha da kötüsü bu boÄucu mavi gezegende bizim için artık bir teselli kalmadıÄını söylemek kalbimi kırıyor. Seyahatlerim esnasında Demokratik Kongo Cumhuriyetiânin her yanında ve Etiyopyaâda Addis Ababaânın her köÅesinde dilenci çocuklarıyla sayısız genç anne ve Amerika BirleÅik Devletleriânde Åehirlerin sokaklarındaki harabelerde solgun üniformalarıyla dilenen erkekler gördüm.
Tanrıânın Åehrinde yaÅayan Brezilyalıların, Port-au-Princeâteki Kıskançlık Åehri sakinlerinin, Haitiâde yıkıcı depremden önce ve sonra, Bulgaristanâda Blagoevgradâdaki Romenlerin ve Hindistan Mumbaiâdeki yoksulların çektiÄi acıları ayrıntılı bir Åekilde incelemek için bir araÅtırma gezisi yaptım. Belçikaâdaki Scharbaeck, Fransaâdaki Bobigny, Amerikaâdaki Detroit ve Salvadorâun baÅkenti San Salvador gibi suç ve yoksulluktan etkilenmiÅ Åehirlerin sakinlerinin direnci karÅısında ÅaÅırdım. Ve Åunu söylemek üzücü ki; dünyanın her yerinde hayatları yoksulluk, açlık, barınaksızlık ve Åiddet içinde geçen, büyük ihtimalle güvenlik kuvvetlerinin kolları arasında yaÅayacak sizin gibi milyarlarca insan var.
EÅim ve ben size verdiÄimiz birkaç Kenya Åilininin birkaç zayıf öÄün ve bir iki gün baÅınızı sokacak bir çatıdan fazlası anlamına gelmediÄinin farkındayız. Siz ve Vincentâın yaÅamak için muhtemelen yapmak zorunda kaldıklarınızdan sonra, diÄer Åefkatli ruhlar sayesinde Nairobiânin tehlikeli sokaklarına geri döneceksiniz. Sizi bu kabustan kurtaramadıÄımız için derin bir üzüntü duyuyoruz, sizi ve diÄerlerini.
Yanlarından geçerken sefaletin kör edip boÄduÄu kiÅilere para verdikten sonra tekrar tekrar birçok defa kendime ne yapabileceÄimi sordum! EÅitsizlik üzerine zaten çok Åey yazılmıÅtı. Yine de, Vincent ve onun gibi masum diÄer çocuklara düzgün bir hayat yaÅama fırsatı verebilecek yeni bir yol üzerinde bir tartıÅma baÅlatmaya karar verdim.
Kafamda dönüp duran Åey Vincentâın yalnızca baÅını sokabileceÄi bir çatıya deÄil bir eve, yalnızca suya deÄil düzgün içeceklere, yalnızca gıdaya deÄil saÄlıklı besinlere ve yalnızca okulda bir sınıfa deÄil kaliteli bir eÄitime sahip olması gerektiÄiydi. Ve tüm bu etmenler onu yalnızca bir iÅe deÄil, yetenek ve becerilerine karÅılık genel hayatında en azından bir mükâfata yöneltmeliydi. Daha azı insani bir baÅarısızlık ve sürüp giden bir trajedi olarak görülür !!!
Saygılarımla,
Jo M. Sekimonyo
Maharishiânin takipçileri kapitalizm, sosyalizm ve komünizmi ekonomik düzenlemeler olarak tanımlamıÅtır. Ve bu görkemli Åarlatanların ekonomik, melodramatik ve bitirici baÅ baÅa konuÅmaları ucuz Åaraptan daha fazla Åey ifade etmiyor. Bu kitap bu üç sistemin gerçeÄine dönüyor, yani bunların deÄiÅmez bir sosyo-politik-ekonomik inancın cisimleÅmiÅ hali, Ä°slam ülkelerindeki ekonomi gibi olduÄuna.
TeÅekkürler
« EÄer dünyayı deÄiÅtirmek istiyorsanız, kaleminizi alın ve yazın. »
Martin Luther
Tara ve ben Floridaâda Tampa ile karÅılaÅtık; uzun saatlerini ayakta geçirmesine neden olan ama ailesinin ve Haitili göçmenlerin hayalini kurduÄu ekonomik güvenliÄini garanti eden büyük bir kariyeri üstlenmiÅti. Buna karÅılık ben arkadaÅlarımın bile tuhaf bulduÄu idealist, çılgın bir hippiydim ve kendimi kaybetmemin gayet normal olduÄunu düÅünüyordum. Bir Åekilde onu istikrarlı ve aydınlık günlük hayatından uzaklaÅtırıp karanlık tarafta bana katılması için ikna etmiÅtim. Ben ve yüksek lisans çalıÅmaları üzerine bahse girmesi için kafasından gerçekten ne geçiyordu? Åeytani spekülasyonların baÅarıya ulaÅmasıyla BirleÅik Devletlerin KuzeydoÄuâsuna taÅındık; ne rahatlama.
Kar yaÄıÅını ilk görüÅümüz benim için ilginç olmuÅtu, söylenebileceÄinden daha az. Bu Taraânın bana elinde iyi bilenmiÅ bir bıçaÄı tutup bir dakika boyunca hiçbir Åey demeden durarak ilk « Dexter » bakıÅını attıÄı zamandı. Uykumda bile bunu aklımdan çıkarmayarak, her Åeyin tadını çıkaran ve görünmez bir duvarın arkasındaki gölgede çürüyen kiÅiler arasındaki farkı görerek öfke nöbetleri geçiriyordum. Cazibeli karımın vaazlarımdan ve küresel sosyo-politik-ekonomik hastalıkla ilgili Åikâyetlerimden ve dahası en çok da dünyaya sunarak çare olacaÄına inandıÄım planlarımdan bıktıÄının farkına varmıÅtım. Tabii ki büromuzun döÅemesinde ölü yapraklar gibi duran yüzlerce kâÄıt parçasına notlar aldım ama bir el yazısını bitirmek için gereken enerji ve disiplini toplayamadan. Hatta bir aile dostu, müritlerimi bir araya getirebilmem için fikirlerimi bir kitapta toplamamı önerdi, bir ayin? O dönem için gülünç bir fikir. Kabul etmekte zorlanmama raÄmen Tara haklıydı. Yıllar boyunca mızıldanmaktan baÅka bir Åey yapmamıÅtım, yazmaya baÅlamamın zamanı gelmiÅti.
Bu kitabın adı neden « Ekonominin Åeytan Ä°ncili » olmasındı ? Nassau Senior ekonominin Åeytan incilini yazmada beni alt etmiÅti. Cehennem Oâdur? Kim? Tembel zihniniz hemen Åu anda belli bir sonuca varmak için acele edebilir. Bu yolculuk esnasında yavaÅ Türk müziÄi ve eÅsiz bir sabır faydalı olabilir; bu kitap iki yüzyıl boyunca iktisatçı nesiller, uyuÅuk siyasetçiler ve bunların topluluklarının mahvettiÄi veya yanlıŠyöne sevk ettiÄi uzun süreli meydan okumalarını bir çukura gömüyor. Bu ne gizli bir parodi ne de acımasız bir yiÄitlik gösterisi, sadece dünyamız ve kapitalizmin gerçek ve kıÅkırtıcı bir açımlaması.
Ãfke ve endiÅem dıÅında, sık ve yorucu yolculuklarım esnasında otobüslerde yanımda oturan ve hayatım boyunca en çok aklımda kalacak belli tartıÅmaları yaptıÄım insanlara teÅekkür etmeliyim. Bunların arasında, New Yorkâlu orta sınıf Yahudi bir aileden gelip « bir pisliÄe dönüÅen » (onun sözleriyle) Nobel ekonomi ödüllü Milton Friedman için çok aÄır sözler sarf eden bir üniversite dekanı da vardı. Ãzel içindekiler sosunda ayrıca arkadaÅlar ve fikirlerimin çılgınca olduÄunu kanıtlamak için doyumsuz bir iÅtahla harekete geçen düÅmanlar da vardı; bana iddia ve kanaatlerimi kuvvetlendirmemde yardım ettiniz, sizleri seviyorum hanımlar ve beyler.
Ãzellikle de, bu kitabı yazmak gibi çetin bir göreve giriÅmeye beni zorlamak adına kullandıÄı aÅırı ama etkili taktikler için bu suçtaki ortaÄıma, karıma çok daha fazla minnettarım.
Heterodoks ekonominin uygunluÄu hiçbir zaman olmadıÄı kadar tehdit altında. Belli sayıdaki heterodoks ekonomik program Åimdiden daÄılmıŠdurumda. Bu ekonomik düÅünce okulunda ortaya çıkan kurumlar aynı yolda gider ve baÅarılı teorisyenler, düÅünürler yetiÅtirme amaçlarını, baÅarılı pragmatistlere, karÅı düÅünce üreten insanlara dönüÅtürecek Åekilde yetiÅtirmeye uyarlamazlarsa bu küresel pazardaki rolleri iÅe yaramaz hale gelecek. Heterodoks ekonominin sonu aynı zamanda kurumsallıÄın yenilenmesi adına en iyi Åey veya kurumlar tarafından benimsenme ve daha açık ve yerinde bir manevi akıÅın, Ethosizmin yayılması için daha iyidir.
Toplumsal
Ara I
« En büyük korkumuz yetersiz olmamız deÄildir. En büyük korkumuz ölçüsüz derecede güçlü olmamızdır. Bu bizim ıÅıÄımızdır, bizi en çok korkutan karanlık tarafımız deÄil. Kendimize sorarız, olaÄanüstü, yetenekli ve rüya gibi biri olmak için kimim ben? Aslında ne deÄilsiniz ki? Siz tanrının bir çocuÄusunuz. Kendinizi küçültmenin dünyaya bir faydası olmayacak. BaÅkaları sizinle temas kurduÄunda güvende hissetsinler diye kendini alçaltmanın hiçbir parlak tarafı yok. Hepimiz çocuklar gibi parlamak istiyoruz. Tanrının bize sunduÄu ihtiÅamı güpegündüz parlatmak için doÄduk. Bu yalnızca belirli kiÅilere sunulmadı; hepimizin içinde mevcut. Ve kendi ıÅıÄımızı parlatarak, bilinçsiz bir Åekilde aynısını yapma iznini baÅkalarına da veriyoruz. Kendimizi kendi korkularımızdan kurtarırken varlıÄımız baÅkalarını da kendiliÄinden özgür bırakıyor. »
Marianne Williamsonâın ilham verici bu alıntısı A Return To Love : Reflections on the Principles of a Course in Miracles, Harper Collins, 1992 adlı kitabının özü. Bu 7. Kısım, 3. Bölümden alınmıÅtır (Sayfa 190-191). Nelson Mandela 1994âteki açılıŠkonuÅmasında bu alıntıdan hiç bahsetmemiÅ olsa da, benim neslim için o hala bu adama baÄlıydı. EÄer Güney Afrikaâdaki baÅkanlık vekaletiyle ilgili tarafsız tek bir Åey söylemek gerekseydi bu ırkçılıÄı yok etmek için olan korkak gökkuÅaÄı yaklaÅımının, onu Güney Afrika'nın burjuva beyazlarının Åampiyonu yaptıÄı olurdu. Ve tabii ki, onu gardiyanlarından bir özür talep etmeden veya baÅka bir mahkûmun kafatasını çatlatmadan hapishanede yirmi yedi yıl geçiren bir adam olduÄu baÄlamında basitçe analiz etmeyi denersek, özetle mahkûm olmanın verdiÄi gücün efsanevi figürlerinden ve toplumsal, politik ve ekonomik adaletsizliklere karÅı savaÅta gerekli karakter gücünü resmeden biri olarak görülmeye deÄer. Buradan bir sonraki evreye geçmenin daha iyi bir yolu var mı?
Другие книги автора:
Популярные книги